Ad Code

Responsive Advertisement

Soru Sormak Üzerine


 Soru Sormak İyi Midir?

   Bir çocuk konuşmaya başladığı ilk andan itibaren, çevresini tanımak için sorular sormaya başlar. Öğrendiği kelimelerin bir sorgulama sonucu zihne kazındığını söyleyebiliriz. Peki sorgulamak, soru sormak, nedenler aramak vb. türdeki kelime telafuzları hayatımızı nasıl etkilemektedir?

   Soruların hayatımızın sadece çocukluk ve gençlik yıllarında kaldığını söylediğimizde bunun bir yanılgı olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü çocukluk döneminde sorulan sorular hayatı değiştirmek ve anlam kazanmak üzerine iken, yaşamın gelecekteki aşamalarındaki sorular genelde maddesel bir anlam taşımaktadır. Hatta bazen hiç soru sormayan bir kimse olma ihtimalimizinde olduğunu yaşadığımız çevreden anlayabiliriz.

  Peki ne tür sorular sorarız? Önce etrafımızdaki şeyleri insan dahil her şeyi maddesel olarak tanımak için sorular sorarız. Bazen bu soruların gelişimi çizgisel bir şekilde kamil insana ulaştıran sorular sorarız. Bu durumun tekmil insanoğlu için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü çevremizde yaşanan olaylar bize bazı kimselerin tekamül arzusunu deforme eden uğraşlar üzerine yöneldiğini görürüz. 

    Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Soru sormak güzel, anlamlı ve ideal bir şeydir. Ancak soruların mahiyeti bu soruların değerini ortaya koymaktadır. Sokrates'in boy uzunluğu sorusu ile Sokrates'in ideali nedir soruları arasındaki fark bu durumu açığa çıkarmaktadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement