Ad Code

Responsive Advertisement

Zaman Üzerine

 

Zaman Nedir?

    Üzerinde yaşadığımız yahut yaşadığımızı düşündüğümüz belki de yaşadığımızın idrakinde olamadığımız dünyayı barındıran evrenin, takribi on dört milyar yıl yaşında olduğu söylenmektedir. Bu zaman dilimi insana özgüdür. Peki bize göre geçen her anın aslında geçmediğini söyleyebilir miyiz? Yani şu şekilde bizim zaman mefhumumuza göre bir akış vardır, peki ya zamanın akışı diye bir şey yoksa ne olacak?

   Zamana dair en güzel ve en ideal tanımlamalardan birini "Felsefenin Tesellisi" adlı eseri ile ünlenen meşhur filozof Boethius'tur. O zaman için şunu söylemiştir: 

  " Peki o hâlde zaman nedir? Hiç kimse bana böyle bir soru sormasa cevabını biliyorum. Ancak biri çıkıp da sorduğunda, açıklama yapmamın elzem oluşunda bilmiyorum."

   Cidden öyle değil midir? Toplumda konumu ve yaşı ne olursa olsun zamana dair bir soru sorulduğunda herkesin bir tanımlaması vardır. Bazen zamanın hızla akıp gittiğini bazen de hiçbşr devinim göstermediğini söyleyebiliriz. Bir yere seyahat edeceğimiz vakit otobüsün hareket saati hiç gelmeyecekmiş gibi algılarız ya da vücudumuzun herhangi bir yerinde bir ağrı olduğunda ve o anda hastane gibi tedaviye imkân sağlayacak bir yere ulaşmamız mümkün olmadığında zaman sanki insanın zorla hareket ettirdiği bir cisim gibi değil midir? Bazen de çok sevdiğimiz bir mekâna gittiğimizde ya da hâlâ irtibatta olmamıza rağmen yan yana gelemediğimiz eski arkadaşlar ile muhabbete koyulduğumuzda zamanın bize düşmanca bir tavır sergileyerek hızlıca akıp gittiğini düşünmüyor değiliz?

   Ayrıca zamana dair şunu da söylemek gereklidir. Zaman bence en büyük zenginlik sayılabilir. Çünkü insanın kendi özüne yöneldiği her an bir zenginliktir. Kendi var oluşuna yönelen bir insan, mütemadiyen daha iyiye, bilgiye, erdeme ve toplumsallığa ulaşmaktadır. Peki kendine zaman ayıran kimse nasıl biridir diye bir soru sorulabilir? Kendi varlığına yönelmiş bir insan, kendisi dışında olan öteki bütün varlıkların idrakine ve bu varlıkların kâinatta bir telosun olduğunun idrakine varmaktadır. Bu merhaleye ulaşan müdrik bir fert, yaşadığı toplum için adalet, erdem, ahlak, bilgi vb. müteal değerlerin tecessüm ettiği bir varlık olarak teşekkül eder.

 Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Zaman; para, sağlık, mevki veya başka maddi ve manevi kazanılması mümkün olan şeyler gibi tekrar kazanılması mümkün olmayan bir şeydir. Zamanın bu ehemmiyetine bigane kalan insan ise bu zenginlikten faydalanmak yerine bir miskin gibi bir köşede beklemektedir.


Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement