İnsan Düşünmeyebilir Mi?
Düşünmek, insanın aklından tasarladığı bir eylemin hazırlık aşamasıdır. Düşünmek kavramı yerine akletmek, muhakeme etmek, tefekkür etmek, tezekkür etmek, tasarlamak, farz etmek, mukayese etmek, tedebbür etmek gibi kavramlar farklı koşullar altında birbirlerinin yerine kullanılabilir.
Düşünmek insana münhasır bir vasıf olduğu gibi düşünmemek veya düşünmek için herhangi bir gayret sarf etmemek ise insanı bulunduğu konumun aşağısına çekmekte ve onu zelilane bir yaşam içerisine çekmektedir. Düşünen, akıl yürüten, muhasebe, mukayese ve muhakeme yapan bir zihin ile bunları uygulamayan bir zihin arasında fark olmadığını söylemek afaki bir tavırdır.
Muhakeme yapabilen bir zihne sahip bir insanın, başta kendisi olmak üzere insanlık için müteal yaşam koşulları üzerine düşünmesi ve çalışması olağan bir tavırdır. Peki kendisi ve kendisi dışındaki her şey üzerine tefekkür uğraşında olmayan insan için olumlu bir söylemde bulunmak, sahte bir optimizm değil midir? Bu sorunun cevabı elbette ki evet olacaktır. Bu tarz söylemlerin temelinde maddi veya manevi olarak payelerin olduğu aşikârdır.
Düşünme iştiyakında olmak, düşünme eylemine iptidai olsa da bir takdim olarak sayılabilir. Düşünmenin gelişimini etkileyen faktörler ise şunlardır. En başat faktör insanın kendisinin düşünmek uğruna çaba sarf etmesi, kitap okuması, çevresinin onu düşündürmeye yönelik ortamı sağlaması vb. koşullar sayılabilir.
Düşünce kavramına dair şu anki söylemler genelde ferdi ve kollektif olumlu amaçları karşılamak uğruna yapılan şeylerin düşünme kavramı şumuliyetinde değerlendirilebileceğini göstermektedir. Kollektif ve ferdi ulu amaçlar üzerine olmayan şeyin bir düşünme olmadığı söylenemez. Bu bir düşünme sayılabilir ancak pek de müspet bir düşünme tarzı olduğh söylenemez. Günü birlik yaşamak, sadece o anın içerisine hapsolmak, toplumun geleceğini olumsuz etkileyecek şekilde davranmak vb. eylemlerin temelinde bir düşünme uğraşısı vardır. Ancak olumlu bir düşünce tarzı değildir.
Bütün bu söylemlerden farklı olarak bir insan hiçbir şeyi düşünmemeyi arzu edebilir mi veya hiçbir şeyi düşünmemeyi başarabilir mi? Bu sorulara cevap, elbette ki hayır olacaktır. Çünkü akletmeye başladığımız ilk andan itibaren olumlu veya olumsuz, değerli veya değersiz, iyi veya kötü, güzel veya çirkin gün içerisinde her şeyi düşünürüz.
Sonuç olarak hayatımız da önemli ve değerli olan düşünme biçimi münferiden ve toplumsal olarak olumlu bir tekamül üzerine olmalıdır. Geri kalan düşünme türleri galiz, havai ve faydasız olarak yok olmaya mahkumdurlar.
0 Yorumlar