Sahrayı arşınlıyor, deniz gözlü
Ölümü yaşlılığında saklanmış bedevi.
Nasırlı ellerinde bir olta ve bir kaval.
Ereğinde bir kova dolusu balık.
Kerih bir öğlen vaktinde
Günel şerirliğe bürünmüş
Kayın ağacına sarayını inşa eden
Müjdeci baykuş, üstlenmişti ahbaplık vazifesini.
Eve dönüş diyordu, dost engerek.
Çünkü öldürebilirdi onu kitaplar.
Ancak mutmain bir tebessüm,
Müdafaasından sorumlu eşkiyayı görünce.
O ise, salladı oltasını göğü yararcasına
Kocakarı tapınağında hıfzetmişti,
Balıkçılığın temel ilkelerini.
Kolundaki saatte akrebin on üçüncü devir.
Her yerde on üç,
Aynı zamanda on üç saat resmi çalışma saati
Zaten dolmuştu kovası.
Evdeki gece yarısı kahvaltısına yetişmeli.
Dolu bir kova ile yürüyordu sevinçle.
Terden sararmış, kazağında
Normal Bir Dünya, yazılıydı.
2 Yorumlar
Her cümlesini zevkle okudum Kaleminize sağlık İbrahim hocam🌸
YanıtlaSil👍
YanıtlaSil