Ad Code

Responsive Advertisement

Yoğunluk Üzerine

     

   Hareket ve Zihin 

Her sabah güneş doğdudu andan itibaren, insanların hummalı bir çalışmaya giriştikleri gözlemleniyor. Bu söylem çalışmaların tekmilinin gündüz saatlerinde olduğu anlamına gelmemektedir. Bazı kimseler gece vakitlerinde de çalışmaktadır. Bizim için önemli olan hangi vakitte çalıştıkları değil bu çalışma ve meşguliyetin insan zihnine olumlu tesiridir.

    Fiziksel aktivitelerin beyin ve ruh sağlığına olumlu manada etkisinin olduğu bir gerçekliktir. Tabi bu çalışmanın ağırlığının her gün ve insan gücüne oranla yıpratıcı bir etkide olması bu konunun dışındadır. Burada söylenilmek istenen fiziki hareketlerin, zihnimizin odaklanma ve aktif olma noktalarında etkin bir yerde yer almasıdır.

   Hareketsizliğin alzheimer gibi hastalıkların yanısıra vücudun fiziksel olarakda zayıflamasında etken olduğu bilinmektedir. Teknoloji çağının bazı iş kolları insanın bir devinim içerisinde olması için uygun iş kolları arasında sayılmamaktadır. Bu iş kollarında çalışan kimseler daha sonra spor salonları veya parklar sayesinde gün içerisindeki hareketsiz anları telafi etme imkanına sahip oluyor.

   Aristoteles'in öğrencilerine ve takipçilerine verilen "peripatetikler", İslâm dünyasında yürüyenler anlamına gelen "Meşşai" ekol derslerini yürüyerek anlatmışlardır. Ayrıca İbn Sina'ya atfedilen hareket en iyi tedavidir, minvalindeki cümle bize göstermektedir ki zihnin aktifliği için bedenin aktifliği gerekmektedir. Stephan Hawking'in öğrencilik yıllarında kürek takımında olması da bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

     Ayrıca sürekli ve yoğun çalışmanın zihinsel hareket için olumsuz bir etkiye sahip olduğu bir gerçekliktir. O yorgunluk hissi üzerine zihnin kendini hareketli bir konuma getirmesi beklenemez. Bu durum için planlı, sistematik ve adil bir uygulama ile rahatlama sağlanılabilir. Durağanlık sadece fiziksel hareketsizlik demek değildir. Bazı mekanlar ve yerlerde insan zihnini durağanlaştıran yerler olma niteliğine sahiptirler. Kişilerin bu durağan yerlerden uzaklaşma imkânı yoksa en azından bu durumla mücadele etmeyi ve bu durum karşısında duyarsızlaşmayı öğrenmeleri gerekmektedir.

 Sonuç olarak zihnimiz için faydalı olan harekettir. Durağanlık bedenimizi zayıflattığı gibi zihnimizi de zatıflatmaktadır. İnsan sürekli bir yoğunluk halindedir. Ancak başarılı, önde ve avantajlı bir konumda olmak için yoğunlukları planlayarak zihnimizin gelişimine ait bir zaman dilimi oluşturmalıyız.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement