Yaş, yaşa, yaşam ve yaşama…
Günün muayyen vakitlerinde,
Beliriyordu mor halkalı bir çift göz.
Herkes, her şey ve her zamanın
Getirdiği onmaz aynılık.
Sırtında taşıyordu;
Hiçbir şey karşısındaki şikayetsizliği
Ve hiçbir şeyi beğenmezliği.
Dört duvar arasında aşmıştı,
Alpleri, Torosları ve Himalayaları.
Masallarda gökten elma düşer misali.
Çipil gözlü, necis bir falcı,
Çıkıverdi ortaya sokağın köşesinden.
Bir mengeneden kuvvetle, kolları tutmuş.
Bilinmez bir mâni çağıldıyordu.
…Sabahın güneşi,
…Kavileştirecektir seni.
…Sabret kırk gün.
…Bitecek bu oyun.
.
.
.
Yalancılığın falcılığından daha büyük,
Ey! Büyük falcı.
Muhasebesi tutulmadı.
Altı milyar yılın,
Kaç kırk gün ettiğinin?
2 Yorumlar
👏💫
YanıtlaSil👏🌹
YanıtlaSil