Niceleri geldi geçti.
Hepsi Sen’den bahsetti.
Sana dair bir şeyler yaptılar.
Gece gündüz Sen’i zikredenler.
Bazen, bazıları imtina ederler.
Sana abidlik yapmak da.
Kimileri yeryüzüne indirdi Sen’i.
İnsan ve ağaçta gördü Sen’i.
Yeryüzüne inmek veya indirilmek.
Sahi, gökte misin sen?
Bu sebeple mi?
Dört kartalın taşıdığı sandık,
Uzandı gökyüzüne.
Sandığın üzerinde bir zat.
Elinde sivrice mızrak.
Mızrak salındı elden.
Rücusundaki tasviri, birkaç damla kanlı.
Sen’in mi bu kan?
Hiç sanmam, fikrin kanı yok.
Peki, neyin nesi bu kızıllık.
Sen varken;
Gökkuşağı için yağmura ne gerek.
Tedavi için hastane ne gerek.
Yol için yoldaş ne gerek.
Savaş için düşmana ne gerek.
Ama Sen ve inayetin yoksa.
Kapı önlerinde diz çökerek.
Her gün ölümü seyretmek gerek.
3 Yorumlar
💫👌
YanıtlaSil👏👏
YanıtlaSilMüthiş hocam, kaleminize ruhunuza sağlık ✨👏🏻
YanıtlaSil