Ad Code

Responsive Advertisement

Sessizlik Üzerine

 

Sükut veya Söylev

İnsanların birbirleri ile iletişime geçmek için kullandığı en temel araç dildir. Dil ile iletişime geçmek de bir sesin ortaya çıkması demektir. Bu sesin vuku bulması işe birlikte; insanlar eğitim, ticaret, savaş vb. insanı ilgilendiren bütün mevzularda iletişime geçmektedir. İnsanın konuşmaktan imtina etme, diyalogtan kaçma veya sessiz kalmayı tercih etme gibi durumları da mümkün olmaktadır. Peki sessizlik ne demektir?

 Sükut, sadece konuşmamak, işaret etmemek ve ima etmemek demek değildir. Bazen sessizlik aslında konuşulmak isteneni örtmek demek değil midir? Yahut üzerine konuşulması elzem olan bir konu yerine beyhude konular üzerine konuşmak da sessizlik kapsamında değerlendirilebilmektedir. Bir çocuğun yetiştirilmesi üzerine konuşulması gerekirken onun göz rengi üzerine konuşmak bir diyalog şeklinde algılanabilir. Ancak bu gelişim üzerine konuşulmadığı için olumsuz bir  sessizlik şeklinde tarif edilebilir. Olumsuz sessizlik söylemi zorunlu olarak olumlu sessizlik kavramını gerektirmektedir. Olumlu sessizlikten kasıt insanın sebatkâr, azimli, prensiplerine olan bağlılığını ziyadeleştiren bir sessizliktir. Bu sessizlik türünde sevilmeyen veyahut istenilmeyen kimseler, fikirler ve duygular karşısında bir zafer kazanma vardır.

Herhangi bir kimse bir fikir, insan ve duygu hakkında konuşulduğu esnada, sözün sahibi sözün muhatabından insiyaken bir takrir beklemektedir. Beklenilen onay alınmasına muvazi olarak konuşma üzerine eklentiler gelmesi şartıyla devam etmektedir. Ancak ilk onay sorgulaması karşısında gösterilen sükut reaksiyonuna binaen konuşma sonlanır veya başka bir konuya geçiş sağlanır. Bu tür sessizliğin olumlu sessizlik kapsamında değerlendirilmesi şu sebepler ile olur. Konuşmanın muhatabı olan kimsenin ilerideki ruhsal daralması önlenir, muhatap nesne konumundan özne durumuna intikal eder ve konuşmayı artık kendisi yönlendirir. Bu söylem ile birlikte sessizliğin genel anlamda müspet bir tavır olduğu söylenebilir. Ancak gerekli durumlarda olan suskunluk için aynı şey söylenemez.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Sessizliğin olumlu ya da olumsuz niteliği zaman, mekân, kişi ve konulara göre bir değişkenlik arz edebilir. Burada önemli olan insanın sessizlik karşısında, olumlu veya olumsuz olarak bir itiyat değil bir tercih olarak ortaya konulmasındadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement