Güzel ve Güzellik Üzerine

 Güzel Nedir?

   Günlük hayatta karşılaştığımız nesne ve olayların hepsi hakkında olumlu veya olumsuz yargılarda bulunuruz. Bindiğimiz otobüs, yanımıza oturan kimsenin kıyafeti, sokakta kaldırımlarda yürürken gördüğümüz dükkan tabelaları, önlerinden geçtiğimiz lokantların yiyecek kokuları, bir televizyon programında gördüğümüz dağ veya deniz manzaraları, izlediğimiz bir haber kısaca herşeye dair; aşikar yahut gizli ve ihtiyaren yahut zoraki yorum yaparız. Bu yargı çeşitleri kısaca şunlardır; güzel, çirkin, iyi , kötü, doğru, yanlış, gerçek veya gerçek dışı vb. şekilde duygulanımlarımızı tarif ederiz.

  Bizi ilgilendiren kısım ise güzel ve çirkin şeklindeki yargı cümleleridir. Bir Lamborghini sokakta görüldüğü zaman çirkin bir araba şeklinde bir eleştiri cümlesini duyma ihtimalimiz çok azdır. Ama o aracı değerlendirme ölçütü bütün insanların farklıdır. Bu ölçütlerden bazıları şunlardır: fiyatı, konforu, hızı, rengi, kullanılan malzemesi vb. değişkenler etkindir. Ya da dünyaca ünlü bir tabloyu örnek olarak verelim. İnsanlardan bazıları o tabloyu oluşturulduğu döneme ayna tuttuğu için, ressamı ünlü olduğu için, fiyatı pahalı olduğu için, renk uyumu olduğu için gibi sebeplerle güzel bulabilir. 

 Peki güzel diye tarif ettiğimiz şeyler nelerdir? Bu bazen bir resim, bir heykel, bir ev, bir yol, bir ağaç, bir dağ, bir davranış, bir kitap veya herhangi bir şey olabilir. Bazı düşünürler güzelin sadece sanatta olduğunu söylerken, Antik Yunanda güzel olan iyi olan ile eş değerdi. Güzel olan zanaat, sanat, doğa ve ahlakta bulunmalıdır. Bir bakır ustasının yaptığu bir bakraç, bir kuyumcunun yaptığı bir tasarım, bir evin bahçesini düzenleyen bahçıvanın ağaçları simetrik bir biçimde biçmesi, bir çocuğun kitaplığında ki kitapları ebatlarına göre düzenlemesi güzelin içerisinde yer alabilir ve insanlar bunu güzel diye tarif edebilir.

  Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz güzel hayatın her alanında olması gereken,içinde uyum, ahenk, hoşluk barındıran ve çirkinlik barındırmayan bir şey olarak karşımıza çıkmaktadır. Kant güzellik duygusunun öznel olduğunu, ancak güzellik duygusunun bütün insanlarda bulunması yönüyle evrensel bir duygu olduğunu söylemiştir. Ayrıca güzel olan toplumsal bilinci artırmaya da etki etmelidir.