Konuşmak
Her gün evde, sokakta, alışverişte, iş yerinde veya arkadaşlarla toplandığımız zaman konuşuyoruz. En büyük iletişim kurma yollarından biridir, konuşmak. Konuşmanın değerinin belirleyen şey ise iki tarafından bu konuşmadan faydalanabilmesidir. Faydalı konuşmak nitelendirilmesi ise başlı başına bir problem türüdür. Konuşmak eylemi içerisinde, dünyanın en ünlü futbolcusunun aldığı son model araba, televizyondaki bir yarışma programındaki sahte kavga, mahalleliden bir kimsenin aldığı ev vb. içerisi sadece zihnimizi koca koca boşluklarla dolduran bir konuşma ise anlamsızdır. Dinî terminolojiden baktığımız zaman Hz. Muhammed'in "Ya hayır konuşun yada susun" sözü İslâm coğrafyasında pratiken itibar edilmeyen bir söylem olarak kalmaktadır. Hayırlı veya faydalı konuşmak ise kısaca ferdin ve toplumun yaşam şartlarını ideal düzeye getirmek için yapılmalıdır. Tabi bu aşamada ise sadece söylemde kalınmamalı, kurallı ve disiplinli bir şekilde hayatın bütün alanlarında çalışılmalıdır.
Susmak
İnsanlar anlaşamadıkları insanlarla ve anlaşılamadıkları yerlerde konuşmaktan imtina ederler. Diğerlerinin konuştuğu konular ile alakadar olmak ise susmaktan daha alt bir seviyededir. Bu susmak eyleminin altında yatan sebep ise sürekli gelen olumsuz tepkilerin ardından kişi, bedensel değil ancak ruhsal ve zihinsel bir inzivaya çekilir.
İnsanoğlu konuşmak ve susmak eylemlerinin ikisini de hem en iyi şekilde hem de en kötü şekilde yapabilme kudretine sahiptir. Bu herkesin faydalı konuşabileceği anlamına gelmemelidir. Çünkü tarihsel veriler bize herkesin idrak ve yeteneklerinin aynı olmadığını göstermiştir. Tesla, Farabi, İbn Haldun, Gandhi ve Cezerî konuşmak konusunda iyi birer örnek sayılabilir. Ancak insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar vermiş bir kimsenin konuşmasının yararlı olduğu söylenemez.
1 Yorumlar
Konuşmak da susmak da yerinde güzel. ''Kişi bile söz demini, demeye sözün kemini; Bu cihan cehennemini, düzelte bir güzel söz.'' demiş Yunus Emre..
YanıtlaSil